25.03.2007

BAL ARILARINDA EK BESLEME

BAL ARILARINDA EK BESLEME
Beslemenin Önemi
Hayvancılığın diğer dallarında olduğu gibi arı yetiştiriciliğinde de bal arısı ( Apis Melifera-L ) kolonilerinin ek beslemesi büyük önem taşımaktadır. Kolonilerde daha yüksek verim alınabilmesi için; Arıların gereksinim duyduğu besin maddelerinin sağlanması gereklidir.
Ergin bal arılarının temel enerji kaynağı karbonhidratlar/ yani şekerlerdir. Arılar ihtiyaçları olan karbonhidratları, balözü(nektar)ve bal çiçeği(salgı balı) kaynaklarından sağlarlar. Yiyecek kaynaklarının miktarı ve3 kalite yönünden yetersiz olduğu zamanlarda koloniler,pancar veya kamış şekeri, sukrozla yemlenirler. Ergin arılar hayatlarını,sadece karbonhidrat tüketerek sürdürebilirler.
Ancak larvalar ve gelişme çağındaki arıların büyümesi, dokuların kasların ve salgı organlarının gelişebilmesi içlin mutlaka polene ihtiyaçları vardır. Polen ; Protein 'ce zengin bir besin maddesi olup arıların protein,vitamin,yağ ve mineral madde ihtiyaçlarını karşılayan doğal bir gıda maddesidir. Kovan içerisinde ne kadar bal olursa olsun polen bulunmadığı sürece yavru üretimi ve buna bağlı olarak koloninin gelişmesi tamamen durur. Buna karşılık petek gözlerinde ne kadar polen olursa olsun eğer kovanda bal yok ise , dışardan nektar akışı yok ise veya koloni beslenemiyorsa ciddi problemler yaşanacaktır.
Dünyada ve Türkiye'de arının besin maddesi ihtiyaçları ve kolonilerde beslemenin önemi konularında çok çeşitli araştırmalar yapılmıştır. İlk araştırmaları; " Haydak " ( 1934 ) ve "Mauriziol" (1954)bal arılarında kasların,salgı bezlerinin ve diğer dokuların gelişmesi için polen tüketimine ihtiyaç olduğu,ergin hale gelen bir işçi arının %13'ünün, 5 günlük bir işçi arının ise %15.5'nin protein den oluştuğu ergin arının harcadığı polenin ise 145 mgr. olarak ispatlamışlardır.
Koloni Besleme
Kolonileri beslemenin 2 ana nedeni vardır.
1.Arıların gıda yetersizliğinden ölmelerini önlemek.
2.Ana arının yumurtlaması için gerekli uyarı teşviki yapmaktır.
Ayrıca;
a) İlkbaharın geç geldiği veya nektar akımı süresince uçuş yapamadıkları kötü hava şartlarında arıların ihtiyacını karşılamak.
b) Kıtlık dönemlerinde veya nektar akımının zayıf ve yetersiz olduğu dönemlerde.
c) Yeni alınmış doğal oğulların yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak için .
d) Zayıf ve anasız kolonilerin birleştirilmesi ve ana arı yetiştirme gibi tekniklerin uygulanmasında.
e) Arıların kendi yiyeceklerini depolayamadıkları veya kış yiyeceklerinin yetersiz olduğu yıllarda
f) Çeşitli tarımsal ürünlerin döllenmelerinde kullanılan, dolayısıyla fazla nektar ve polen toplamayan kolonilerin yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak için
g) Tarımsal mücadele alanlarında kullanılan zehirli ilaçların doğuracağı arı kayıplarını ortadan kaldırmak veya dengelemek.
h) Kolonilerde hastalıklar ile mücadele ilaçların kolayca uygulanabilir olmasının,beslemede önemi kaçınılmazdır.
KATI ARI YEMLERİ VE KOLONİ İLİŞKİLERİ
Polen, Polen Yerine Kullanılan Maddeler Ve Koloni Gelişimi Üzerine Etkisi
Polen yerine kullanılan maddeler, arıların ihtiyaçları olan bütün önemli besin maddelerini sağlamalarına rağmen,arıların çiçek tozu (polen)yemlerini ve larva gıdası salgılamalarını teşvik eden özel kimyasal maddeleri içermezler. Ancak, birçok durumlarda arılar,kullanılan bu maddeleri hızlı bir şekilde tüketirler. Bunun neden böyle olduğunu anlayabilmek için, polen yerine kullanılan maddenin tüketimi, polenin bulunup bulunmaması ve yavru yetiştirme arasındaki temel ilişkilerin neler olduğunu bilmek gerekir.
Kolonide Yavru Yetiştirme İçin İlk Uyarı Şekerin Alınmasıyla Başlar.
Koloninin şeker alıp tüketime başlamasıyla,ana arıda yumurtlama arzusu yaratan, kolonide yavru yetiştirme faaliyetinin başlaması ve devamını sağlayan ilk uyarı meydana getirilmiş olur. Bu uyarı, arılar bir bal özü kaynağı buldukları zaman doğal olarak,koloni şeker şurubuyla beslendiği zamanda yapay olarak meydana getirilmiş olur.
Şeker şurubu verilmek suretiyle ilk uyarı yapılmış olur. Şeker şurubu verilmek suretiyle meydana getirilen uyarının nasıl oluştuğu hakkında detaylı bilgiler bulunamamıştır. Ancak,bu olayın bal arılarında, koloninin varlığı koruma ve nesli devam ettirme gibi "koruyucular sistemi" ve ayrıca biyolojik mekanizmaları da içine alan bir davranış deseni olduğu kabul edilmektedir. Bu "koruyucular"koloniye herhangi bir yarar sağlamayan veya koloniye zararlı olan faaliyetlerde,koloninin enerji kaynaklarını boşuna harcama imkanını azalmada rol oynarlar.
Bu bilginin uygulamadaki sonucu şudur; Şeker almayan ve tüketmeyen yavru yetiştirme uyarısının başlaması ve devamı için kolonide sadece polenin ve polen yerine kullanılan maddelerin bulunması yeterli değildir
İkinci pratik sonuç da; yavru yetiştirmeyi teşvik etmek için, polen yerine başka maddeler kullanmaya karar veren arıcılar, aynı zamanda kolonilerine şeker kaynağı da temin etmek zorundadır.
Polenden Mahrum Normal Kolonilere, Yalnız Polen Yerine Kullanılan Maddelerin Verilmesi, Kolonide Yavru Yetiştirmenin Başlamasını Ve Sürdürülmesini Sağlayamaz.
Koloninin şeker tüketimine bir cevap olarak ana yumurtlamaya başladığı zaman, kovanda çiçek tozunun varlığı sayesinde, normal yavru faaliyeti de başlatılarak sürdürülür. Bununla beraber, eğer kolonilerde polen yoksa, sadece polen yerine kullanılan maddelerin verilmesi, arıların yavru yetiştirme faaliyetine başlayıp ve yavru yetiştirmeyi sürdürmelerine yeterli olmaz. Gerçekten böyle durumlarda arılar, herhangi bir kuru madde karışımına, ölçülebilir bir miktarda tüketemezler. Yumurtalardan larvalar çıksalar bile, çıkan larvalar beslenemeyeceklerinden, yumurtadan çıktıktan kısa bir süre sonra açlıktan ölürler.
Kullanılan yeme, %10-20 düzeyinde polen ilavesi, yemi arılar için cazip getirerek tüketimini kolaylaştırır. Arılar bu tip yemi kolayca tüketirler. Çünkü polen ilavesi katı yemde bulunmayan özel uyarıcı maddeleri sağlayarak arıları cezbeder. Yemdeki bu değişiklik sayesinde hemen durum değişir. Yemin tüketimi hızlanır. Ana arının yumurtlama oranı normal düzeyine ulaşır. Kısa zaman içerisinde kolonide larva, pupa ve her yaşta yavrular görülmeye başlar.
Arılara çiçek tozu pastası verildiğinde de aynı sonuç meydana gelir. Arılar polen pastasını tüketerek larva gıdası salgılamaya başlarlar. Larva gıdası genç işçi arılar tarafından meydana getirilir. Salgıladıkları yavru gıdasında bulunması şart olan besin maddelerine olan ihtiyaçları gittikçe artarak salgılama işine devam ederler. Bu tip maddelere karşı büyük bir tüketim arzusu başlar. Arılar bundan sonra tükettikleri gıda maddelerini seçmede daha titizlik gösterirler . Kimi çiçek tozlarına göre,gittikçe bir arzuyla katı maddeleri tüketerek yavruları beslerler.
Açıklanan bu hususların uygulamadaki pratik sonuçlarını kısaca şu şekilde özetleyebiliriz. a-Yavru bulunmayan kolonilerdeki arılar,çiçek tozu yerine kullanılan maddeleri yemezler. Gerçekten,arıların kabul edebildiği bir katı yemin arılar tarafından tüketilmemesi, genellikle koloninin yavrusuz olduğunun bir işaretidir.
Herhangi Bir Kolonideki Yavru Yetiştirme Oranı, Yıl Boyunca Kovan İçerisinde Bulunan Polen Miktarına Bağlı Olarak Değişir.
Bu durum, daha önce açıklanan bilgilerin mantıki bir sonucudur. Çünkü, çiçek tozu, besleyici arıların yemlenme ve yavru yetiştirmeleri ile ilgili özel uyarıları meydana getiren kimyasal maddelerin tek kaynağıdır. Bu durum aynı zamanda,polen yerine kullanılan maddelerin arı beslenmesinde kullanılışının gerçek nedenini de açıklığa kavuşturmaktadır. Polen yerine kullanılan katı yemler, bal arıları için şart olan besin maddeleri yerine kullanılan bir kaynaktır. Bunun için, yalnız polen yerine kullanılan maddeler olarak kabul edilmeleri gerekir. Bu ifadeden katı yem maddelerin tam olarak polenin yerini tutmadıkları için bu besin maddelerinin değersiz olduğu anlamı çıkarılmamalıdır. Bu maddeler, normal kolonilerde,polenin bulunmadığı durumlarda,yavru yetiştirme konusunda arları uyarmazlar,uyarıcı etkileri yoktur. Fakat polenin kıt olduğu zamanlarda katı yemlerin kullanılması, diğer durumlara göre,koloninin çok daha yüksek düzeyde yavru yetiştirmelerini sürdürme imkanı sağlar.
Polen Yerine Kullanılan Maddelerin Tüketilme Oranı, Yetiştirilen Yavru Miktarına Bağlı Olarak Değişir.
Bu ifade aynı şekilde polen içinde geçerlidir. Çünkü,polen ve polen yerine kullanılan maddelerin her ikisi de arılar tarafından yavru yetiştirmek için tüketilir. Besleyici arılar tarafından salgılanan yavru gıdası miktarı,beslenecek yavru sayısına bağlı olarak değişir. Bunu da arıların ihtiyaçları izler. Çünkü larva gıdası içerisinde salgılanan besin maddeleri beslenecek yavru gıdası ile ilgili olarak değişir. Bunun için, polen ve polen yerine kullanılan maddelerin her ikisinin de tüketime oranı yavru yetiştirme oranına bağlı olarak değişir.
Polen Yerine Kullanılan Maddelerin Tüketilme Oranı, Yavrulu Alanın Konumuna Bağlı Olarak, Kovan İçerisindeki Yerine Göre Değişir.
Arıların çiçek tozu içerisinde bulunan özel uçucu kimyasal maddelere ilk cevapları; ihtiyaçları olan gıda maddelerini bulmak için, gömeç üzerinde şuraya buraya açık bir şekilde hareket ederek, " arama hareketi" yapmalarıdır. Gıda maddesinin yerini tespit ettikleri zaman, içindeki şekerler, su ve amino asitler gibi maddeler yemi yemelerini teşvik eder.
Polen yerine kullanılan maddeler, arılarda, " araştırma davranışını" meydana getiren bu uçucu kimyasal maddeleri içermezler. Bunun yanında, diğer besin maddelerine bolca sahiptirler. Arıların bu maddeleri bir rastlantı sonucu bulmaları, yemelerini teşvik eder. Bunun için, polen yerine kullanılan hamur şeklindeki yemler, kovan içinde, besleyici arıların yoğun şekilde bulunduğu ve sürekli gezindikleri gömeçlerin bulunduğu ve kolaylıkla bulunabilecekleri bir yere konulmalıdır.
Besleyici arılar normal olarak yavrulu gömeçler üzerinden fazla uzaklaşmazlar. Besleyici arıların büyük bir bölümü, " istirahat devrelerini " bu gömeçlerin üst kısımlarında geçirirler. Bunun için, katı yemler doğrudan doğruya arı salkımının bulunduğu çerçevelerin ortasında,çerçevelerin üst çıtası üzerine yerleştirilmesi, en uygun yerleştirme şeklidir (Teknik Tavukçuluk Dergisi - 1987, Sayı 57 )
EK BESLENME METERYALLERİ
Beslenme materyalleri; bal, polen, yağsız süttozu, yağsız soya unu, su, pudra şekeridir . Bu materyallerin yapımı için; ölçü, tartı aletleri ve çeşitli kaplara ihtiyaç vardır.
Ek Beslenme Materyallerinin Nitelikleri
BALIN; temiz, kaliteli, kaynağı belli hastalıksız, koloni ve peteklerden alınan ve fermentasyona uğramamış özellikler taşımalıdır.
ŞEKER; arı beslemesinde rafine edilmiş; pancar ve kamıştan elde edilen şekerin kullanılması gerekmektedir. Çeşitli kimyasal maddelerle karıştırılmış, boyanmış, pekmez şekeri, kahve renkli şekerler ve lokum şekerleri gibi şeker türlerinin kullanılması sakıncalıdır.
Bu tür materyallerin kullanılması halinde arılarda bir takım sindirim bozukluklarına neden olur ve hastalıklarına yol açar.
POLEN; Nemsiz, taze, küflenmemiş, fermentasyona uğramamış, kaynağı bilinen ve hastalıksız kolonilerde alınan polen kullanılmalıdır. Polen yerine ikame maddeler olarak; yağsız soya unu ve yağsız süttozunun kulanım tarihlerine dikkat edilmelidir.
SU; suyun katılması gerekli yemlere, temiz ve kaynatılmış olması gerekmektedir.
Bu materyallerin özelliklerine riayet edilmediği taktirde, kolonilerde beslenme bozuklukları ve hastalıklara neden olur.
Beslenme Materyalinin Yapımı
Günümüzde en çok kullanılan beslenme materyalleri;
Kek,
Bal,
Şurup
( şeker) ile besleme
Kek`in Hazırlanması
Kolonilerin miktarı ve koloni ihtiyaçlarına göre kek malzemeleri hazırlanır.
Kek Yapımı Formülü;
3 kg bal +1 kg polen + 6 kg pudra şekeri
3 kg bal + 1 kg yağsız süttozu veya 1kg yağsız soya unu +6 kg pudra şekeri
3 kg bal +6 kg pudra şekeri

Yukarıdaki oranlarda hazırlanan malzemeler bir kaba bırakılır, iyice karıştırılır, temiz süzme balı 60 C. Geçmeyecek şekilde bir su dolu kap içerisinde ısıtılır ısısı 30C.ye gelince ( hastalık var ise ) ilaç katılır ve karışım üzerine dökülür, daha sonra elle veya mekanik olarak, ekmek hamuru kıvamına gelinceye kadar yoğrulur ve hazır hale geldiğinde kullanılmaya hazır hale gelir.
Kek Kullanımı Hangi Durumlarda Tercih Edilmelidir ?
-Anaarının yetiştirildiği dönemlerde.
-Açlık tehlikesiyle karşı karşıya gelindiğinde ve uçuşların müsait olmadığı dönemde
-Uzun süre kovan kontrolü yapılmayan dönemlerde ( tabiat koşulları)
-Arının suya ihtiyacının en az olduğu dönemlerde.
Kek 'in Kolonilerde Kullanımı
Düz pasta biçimine getirilen kek kare şeklinde yağlı kağıt üzerine yayılır. Daha sonra uzun vadede kullanılacaksa mumlum kağıda sarılır ve dondurulur. Kek kullanılırken kovan açılır. Doğrudan yavrulu çerçevelerin üzerine bastırılarak yerleştirilir. Kurumasını önlemek için kağıt yüzeyi üste gerilir, burada dikkat edilmesi gereken nokta kek in mutlaka arının en yakınına, kolayca ulaşabileceği yere konulması gerekir Kek, kovan içerisindeki çanta şurupluklarla da verilebilir, bu yöntem özellikle sıcak dönemlerde tercih edilmelidir.
İlkbahar Beslenmesi İçin Şurup Formülü
1- 4kg. bal+ 1kg şeker+ 3lt.
2- 1kg şeker+ 1lt su
3- 1kg şeker+ 1/2lt su
4- 1kg bal+ 1/2lt su

Sonbahar Beslemesinin Amacı
-Gıdanın yetersiz olduğu durumlarda ek gıda temini
-Ana arıyı yumurtlatmaya teşvik
Hastalıklarla mücadele ilaçlarının arıya kolayca verilmesi
-Kolonilerde gelişmeyi hızlandırmak
-Suni oğul elde etmek
-Arıyı geliştirip nektarın geldiği zamanlarda iyi ve çok bal elde etmek için
Beslenme
Beslenme Tarihinin Tespiti
İyi bir hasat yapılabilmesi için, yumurta petek gözüne bırakıldıktan sonra, 42 gün geçmesi gerekir. İlkbahar başlangıcından esas nektar akımı başlangıcına kadar olan zaman aralığında, arıların ister balları olsun isterse olmasın, uygun çevre şartlarında kendi doğal besin maddelerine uygun yemlerle beslenerek, hem açlıktan ölmeleri önlenir hem de kuvvetlendirilerek esas nektar akımına kuvvetli kadrolarla girmeleri sağlanır. Tarlacı işçi arı kadroları, çok kuvvetli olacağından doğadaki nektar ve polen kaynaklarından en ekonomik şekilde faydalanırlar. Nektar akımı mevsiminde, nektarı toplayan 21 günlük işçi arı sayısı ne kadar fazla olursa, kovana taşınan nektar o kadar fazla ve elde edilen bal o oranda yüksek olur. Böylece koloniler ; Kısa süreli nektar akımında yerlerine göre, daha fazla yararlanacaklarından yüksek verim sağlarlar.
Nektar akımının hangi tarihte başladığı deneyimli arılar tarafından bilinir. Beslemeye bu tarihten 5-6 hafta önce başlanırsa, Kolonilerin kuvvetli olarak nektar akımına girmeleri sağlanmış olur. Doğadaki nektar akımı bilinen tarihten 1-2 hafta erken veya geç başlayabilir. Bunun için, nektar başlangıcını kestirmek oldukça güçtür. Arıcılar mevsim başındaki şartları göz önünde tutarak, kendi özel kayıtlarını yöresel meteoroloji bültenleri ile karşılaştırarak, aşağı yukarı bir tarih belirleyebilir. Bu bilgilerin ışığı altında şu şekilde tarih tespit edebiliriz.
Bölgedeki esas nektar akımı döneminin haziranın son iki haftası ile Temmuz 'un ilk iki haftası olduğunu var sayalım. İşçi arı ömrünün son üç haftasında tarlacılık görevi yapabileceğine göre bir işçi arının nektar akımı devresinde en az bir hafta bal toplayabilmesinin mümkün olabilmesi için işçi arıyı meydana getirecek yumurtanın ana tarafından en geç 26 Mayıs 'ta ve en erken de 21 Nisan 'da petek gözüne konulması gerekir.
Böylece 21 Nisan 'da 26 Mayıs 'a kadar yumurtlayan yumurtalardan meydana gelecek işçi arılar, 1-4 haftalık bal akımı devresinde ergin tarlacı olarak görev yapabileceklerdir. 28 Nisan ve 12 Mayıs tarihleri arasında bırakılan gelişen işçi arılar esas bal akımı devresinde, aktif tarlacı olarak en fazla yararlanan arılar olacaklardır.
İlkbahar teşvik beslemesi, ister uygun çiçeklenme ve hava şartlarıyla olsun, isterse yapay olarak olsun, bu devrede üstün bir değer taşır. Bal üretimi sadece kolonideki 21 günlük işçi arı kadrosunun kuvvetli olmasına bağlı değildir. Ayrıca, Nektar ve polen kaynaklarının bolluğuna ve kalitesine ve devamlılığına, nektardaki şeker oranına, uygulanan tarım yöntemlerine, iklimin elverişli olmasına ve sonuç olarak arılıkta ve yörede bulaşıcı arı hastalıklarının bulunmamasına bağlıdır.
Sonbahar Beslemesinin Amacı :
Ana arıyı yumurtlamaya teşvik, Kolonileri, genç arı jenerasyononu ile kışlatmak Yeterli kış yiyeceği sağlamak , Kışı en az kayıpla atlatmak , Hastalıklarla mücadelede, ilaçları kolayca arıya vermek, Yukarda belirtilen oranlarda malzeme hazırlanır, su kaynatılır ve soğumaya bırakılır.
Su ılıyınca, şeker veya bal ilave edilir, eriyinceye kadar karıştırılır. Şurup kesinlikle kaynatılmamalı aksi halde arılarda sindirim bozukluklarına ve hastalıklara sebebiyet verir.
Hazırlanan şuruplar çeşitli araçlardan yararlanılarak kolonilere verir. Çanta şurupluklar (kabartılmış) peteklerde verilerek şuruplama yapılmaktadır. Şurup, kovan içerinde verildiği gibi dışarıda da verilir. En ideal beslenme biçimi ;iç besleme olarak akşamüstü yapılmalıdır.
Dışarıda yapılan besleme yağmacılık tehlikesini meydana getirir.
Kışlatmada Beslemesinin Önemi
Yeterli kışlık yiyecekle ( bal ve polen ) kışlatmamış kolonilerin anaarısı ne kadar genç ve yumurtlayıcı olurlarsa olsun, işçi arı kadrosu ne kadar kuvvetli ve genç işçi arılardan meydana gelirlerse gelsinler, kışı uzun ve ağır geçen yörelerde yiyecek yetersizliğinden ölecekleri kışı atlatsalar bile ilkbaharda büyük kayıplar vererek çok zayıf kalacakları, kadrolarını geliştirip hasat mevsimine kuvvetli giremeyecekleri unutulmamalıdır. "Yeterli kış yiyeceği ve iyi bir kışlatma koloni hayatının ve bal üretiminin sigortasıdır".
Arıcılıkta, hastalıklı kolonilere rastlanmış ise yapacağımız beslenme, uygulanacak hastalığın cinsine göre ilaçlar, şurupla veya kek ile koloniye aşağıdaki miktar ve dozlarda verilmiştir.
BESLEMENİN ARI SÜTÜNE ETKİSİ:
Arı ürünlerinden besin maddece zengin olan arı sütü, ilk kez 1623 yılında sadece anaarı için üretildiği belirlenmiştir. İngilizce'de arı sütüne krallara özgü salgı anlamına gelen " Gelatine Reale", daha sonra ise " Royal jelly" adı verilmiştir. ( IANNUZI,1990). Arı sütü 5 - 15 günlük yaştaki işçi arıların alt çene ( mandibular ) ve boğaz bezlerinin ( hypophryngeal ) salgılarından birisidir. Beyazımsı veya hafif sarımsı renkte, pelte kıvamında kendisine has kokuya ve yakıcı bir tada sahip olup anaarının ve genç larvaların beslenmesinde kullanılır. Anaarı, larva dönem başta olmak üzere hayatı boyunca sürekli olarak arı sütü ile beslenerek günde kendi ağırlığına eşit miktarda ortalama 1500-2000yumurta bırakmaktadır. Bu olay arı sütünün yoğun besleyici içeriği sayesinde gerçekleşmektedir. Koloni popilasyonunun gelişiminin ve buna bağlı olarak arı ürünlerinin üretiminin temelinde yatan ana arıdır. Anaarının verimliliğini belirleyen faktörlerinin en önemlisini anaarının beslenmesinde kullanılan arı sütü olduğu bilinen bir gerçektir.
Arı sütü yapısında %40.9-49.75 protein, %7.59-15.18 yağ, %3.34-2.34 mineral madde (P,Na, K, Ca ve Mg ), % 20.39 invert şekerler (fruktoz, glukoz), amino asitler, bazı vitaminler ( B, C, D ve E ),hormonlar ve % 2.84 bilinmeyen maddeler ( WITHERELL, 1984 ) ile seks salgı bezlerini harekete geçiren gonadotropik hormonlar bulunmaktadır. Ayrıca arı sütü, zayıflamış
organları, sinir hastalıklarını, kardiyovasküler yetersizlikleri ve bazı diğer hastalıkları iyileştirmek için kullanılmaktadır. ( YOIRISH,1977 )
Arı sütü konusunda gelişmiş ülkelerde yapılan bilisel çalışmalar yüz yıl öncesine dayanmaktadır. Ancak arı sütünün üretimi ve kullanımı konusundaki çalışmalar son 50 yılda önem kazanmıştır. Dünyada arı sütü üretiminde söz sahibi olan ülkelerden biri olan Çin'de 1993 yılında 1000 ton arı sütü üretimi gerçekleştirilmiştir. Ayrıca bugün arı sütü Çin'de baldan sonra en önemli ikinci ana ürün olmuştur ( SHIBI, 1993 ).
Arı sütü insan sağlığı açısından birçok hastalıkların tedavisinde kullanılmasının yanında kozmetik sektöründe de geniş kullanım alanı bulmaktadır. Bu nedenle son yıllarda ülkemizde de arı sütüne olan talep gittikçe artmıştır. Ancak ülkenizde arı sütünün üretim, kalite ve işlenmesi konusunda günümüze kadar çok az sayıda çalışma yapılmıştır. ( BERKANT ve TUĞLULAR,1970; KARAALİ ve Ark., 1988;ARSLBAYRAKTAR,1995 ).Kaynak geocities.

Hiç yorum yok: